Hz. İbrahim'den kaldığına inanılan teber, mür¬şid elinde ise, Âli Muhammed düşmanlarından teberrîye, zulme divan durmadığına ve dervişlerinin nefs putunu kırmaya azmettiğine işaret etmektedir. Teber eğer derviş elinde ise, "Teberrâ ehlindenim, kendi nefsimin çıkıkları¬nı da elimdeki teber ile düzeltmeye azmettim." mânâsına gelmektedir.
Sırrî Kalender bu nutuklarında bir taraftan Ehlibeyt tevellâ ve teberrâsını, İnsânı Ekmel ve Ekber'in mânâsı¬nı izah ederken, diğer taraftan da mâneviyat sahasındaki çarpıklıkları tenkit ederek teberini kullanmaktadır.
"Sun ey pîri mugân bâde bâde üstüne
Geçtikçe günler hicrân üstüne
Vuslat subhun aç cismin leyli üstüne
Doğan gün bizimdir ki şânımız şân üstüne"
Hz. İbrahim'den kaldığına inanılan teber, mür¬şid elinde ise, Âli Muhammed düşmanlarından teberrîye, zulme divan durmadığına ve dervişlerinin nefs putunu kırmaya azmettiğine işaret etmektedir. Teber eğer derviş elinde ise, "Teberrâ ehlindenim, kendi nefsimin çıkıkları¬nı da elimdeki teber ile düzeltmeye azmettim." mânâsına gelmektedir.
Sırrî Kalender bu nutuklarında bir taraftan Ehlibeyt tevellâ ve teberrâsını, İnsânı Ekmel ve Ekber'in mânâsı¬nı izah ederken, diğer taraftan da mâneviyat sahasındaki çarpıklıkları tenkit ederek teberini kullanmaktadır.
"Sun ey pîri mugân bâde bâde üstüne
Geçtikçe günler hicrân üstüne
Vuslat subhun aç cismin leyli üstüne
Doğan gün bizimdir ki şânımız şân üstüne"