Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı ve bir başyapıt olan Eylül, 1900 yılında Servet-i Fünun dergisinde tefrika edildi, bir yıl sonrada kitap olarak basıldı. Edebiyat-ı Cedidenin önde gelen isimle-rinden olan Mehmet Rauf pek çok hikâye, şiir, piyes ve roman yazsa da hep Eylülün yazarı olarak anıldı. ... Suat, evli bir kadın… Necip, akrabasının ve arkadaşının karısına âşık olan bir adam… Bir musibet gibi aşka düşen iki insan… Süreyyaya duydukları sorumlulukla, dönemin ahlak yargılarıyla imkânsızlaşan aşk… Sonrası acı, keder, hüzün ve eylül...Eylül ilk yayımlandığı zaman çağdaşları tarafından büyük bir beğeni ile karşılanmış, aşkın evrenselliğini anlattığı yönünde övgüler almıştı. Aradan geçen yüzü aşkın yılda eser, okurlarına aşk tutkusunu ve bunun evrenselliğini anlatmaya, yaşatmaya aynı canlılıkla devam ediyor. Ve bir kez daha bize iyi edebiyatın mevsiminin olmadığını, zamana yazıldığını gösteriyor.
Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı ve bir başyapıt olan Eylül, 1900 yılında Servet-i Fünun dergisinde tefrika edildi, bir yıl sonrada kitap olarak basıldı. Edebiyat-ı Cedidenin önde gelen isimle-rinden olan Mehmet Rauf pek çok hikâye, şiir, piyes ve roman yazsa da hep Eylülün yazarı olarak anıldı. ... Suat, evli bir kadın… Necip, akrabasının ve arkadaşının karısına âşık olan bir adam… Bir musibet gibi aşka düşen iki insan… Süreyyaya duydukları sorumlulukla, dönemin ahlak yargılarıyla imkânsızlaşan aşk… Sonrası acı, keder, hüzün ve eylül...Eylül ilk yayımlandığı zaman çağdaşları tarafından büyük bir beğeni ile karşılanmış, aşkın evrenselliğini anlattığı yönünde övgüler almıştı. Aradan geçen yüzü aşkın yılda eser, okurlarına aşk tutkusunu ve bunun evrenselliğini anlatmaya, yaşatmaya aynı canlılıkla devam ediyor. Ve bir kez daha bize iyi edebiyatın mevsiminin olmadığını, zamana yazıldığını gösteriyor.